Kafeteryaya girdi makinist. Soğukta ısınmak için çay içen insanlar, bir şeyler atıştıran yaşlılar ve ortalıkta koşuşturan bir kaç çocuk vardı. Kafeteryanın kapısı kapandığında dışarıdaki rüzgar da kesilmiş oldu. Makinist biraz kendine gelmişti... Derken makinist birden Ankara otogarındaki simitçiyi gördü! Görüşüne bakılırsa o da yolculuktaydı. Bir kez iradesini kullanmıştı Makinist, fakat ikinci bir şansı yoktu. Çok acıkmıştı. Ve....

Hayvansal bir hızda bir adet simit çaldı!!! Ama bu sefer kalabalık bir ortamdaydı, bunu hesaba katmamıştı!!!

Simitçi: Bu herif benden simit çaldı! Yakalayın şerefsizi !

Adeta simitçinin badigardı kesilen iki cüsseli adam, masalarından kalkıp Makinist'e doğru yürümeye başladı. Makinist birden ne yapacağını şaşırdı. Hakikaten, ne yapmalı?!


Kafeteryadan çıkıp kaçsın.

Adamlarla dövüşsün.